Daldırmaya Uygun Bitki Kısımları

Kollar
Kol bir bitkinin boğazındaki bir yaprağın koltuğundan çıkan, toprak yüzeyinde yatay olarak büyüyen ve boğumlardan her birinde yeni bir bitki meydana getirebilen özelleşmiş gövdelerdir. Kordela ve çilek bu yolla üretilen tipik bitkilerdir. Kollarla üretilen diğer bitkilere ise mayasıl otu (ajuga) ve taş kıran (Saxifraga sarmentosa) örnek olarak verilebilir. Bu bitkilerin her biri tipik rozet gövde şeklinde büyüme gösterirler.
Çilek çeşitlerinin çoğunda kol oluşumu gün uzunluğu ile ilgilidir. Gün uzunluğu 12-14 saate ulaşınca kollar oluşurlar. Yeni bitkilerin her bir ikinci boğumdan çıkar. Bu bitkiler köklenmekle birlikte bir süre ana bitkiye kollar vasıtasıyla bağlı kalırlar. Meydana gelen yeni yavrulardan da kollar meydana gelebilir. Ana ve yavru bitkileri birbirine bağlayan kol veya gövde sonbahar sonları veya kışın ölürler. Böylece her bir yavru bitki, öteki ana bitkiden ayrılarak serbest bir bitki olur.

Fotoğraf : Kollarla üretilen çilekler
Kollarla çoğaltım yapmak için iyi köklenmiş olan bitkiler sökülür ve istenen yerlere dikilirler. Böylece damızlık bitkiler de elde edilmiş olur.
Yavrular
Yavru, bazı bitkilerde ana gövdenin dip kısmında çıkan belirgin bir yan sürgün veya dal tipidir. Bu açıklama daha çok rozete benzer görünüşlü, kısa, kalın gövdeler için yapılmıştır. Birçok soğan türü dip kısımlarından tipik yavru soğancıklar oluşturarak ürer. Yavru terimi, tek çenekli bitkilerin gövdelerinden çıkan yan dallar için de kullanılmaktadır. Hurma bitkisi dip kısmından çıkan yan sürgünlerle çoğaltılır. Ancak bu yavrulara ticari yetiştiricilikte bitkiden çıktıkları yere göre kök sürgünü, obur veya filiz adı verilir.
Yavrular keskin bir bıçakla ana gövdeden mümkün olduğu kadar yakın bir yerden kesilerek ana bitkiden ayrılırlar. İyi köklenen yavrular köklenmiş çelikte olduğu gibi saksıya dikilebilirler. Eğer yeteri miktarda kök yoksa köklenene kadar uygun bir ortamda tutularak yapraklı gövde çeliği gibi işleme tabi tutulurlar.
Yavru oluşumunun zayıf olduğu hâllerde esas rozetin kesilmesi, tepe tomurcuğu kesilen herhangi bir bitkide yan sürgün oluşumunu teşvik ettiğinden ana gövdede yavru oluşumu hızlanır.
Örneğin, Echeveria bitkisinde ana gövde uzayabilir ve etli çıplak gövde üzerinde doğmuş etli bir rozet hâlini alır. Eğer bu rozet küçük bir gövde parçası ile kesilip başka bir yere dikilirse köklenir. Ana gövdenin alt tarafında da tomurcuklar meydana gelir ve yeni yavrular oluşur. Bu işlemin, gövde yumuşak ve sulu iken yapılması, gövdenin sertleşip odunlaştığı devrede yapılmaması gerekir.
Kök Sürgünleri
Kök sürgünü, bitkinin toprak altı kısmından çıkan sürgünlerdir. Bununla birlikte boğaz kısmına yakın yerden çıkan sürgünler de aslında gövde dokusundan çıktıkları hâlde kök sürgünü olarak ifade edilirler. Yetiştiriciler genelde aşı noktasının altından yani anaçtan çıkan her sürgüne kök sürgünü adını vermektedirler. Buna karşılık gövde veya ana dallardaki gibi, oldukça yaşlı bir gövde üzerinde bir uyur gözden çıkan sürgüne obur dal adı verilir.
Kök sürgünü verme bazı bitkilerin belirgin özelliği olup, bu durum bazı bitkilerde görülmez. Bir bitkinin kök sürgünü verme yeteneği ile kök çelikleri ile çoğaltma arasında yakın bir ilişki vardır. Yetiştiriciler böyle durumlarda kök sürgünlerini bekleme yerine kök çelikleri ile üretimi tercih ederler.
Kök sürgünleri, etrafları kazılmak ve ana bitkiden kesilmek suretiyle çıkarılıp asıl yerlerine dikilirler. Aslında yeni köklerin çoğu, kök sürgününün dibinden çıkarsa da bazı durumlarda eski kökün bir kısmı kök sürgünü ile birlikte çıkarılabilir.
Kök sürgünleri topraktan asılıp çekilerek çıkarılmamalı, söküm kök sürgününün etrafını kazarak yapılmalıdır. Aksi hâlde dip kısmında zedelenmeler meydana gelebilir. Üzerinde çok az kök oluşmuş veya hiç köklenmemiş kök sürgünleri, köklenmiş bir daldırma materyali veya köklenmiş bir çelik gibi işlem görürler. Bunlar çoğunlukla dinlenme mevsiminde sökülürler.
Boğaz Ocak ve Pençeler
Boğaz kelimesi, gövdenin toprak yüzeyiyle hemen toprak altında bulunan ve yeni sürgünlerin çıktığı kısmı ifade eder. Tek gövdeli ağaç ve çalılarda boğaz, gövde ile kökün
birleştiği toprak yüzeyine yakın bölgedir. Çok yıllık otsu bitkilerde boğaz, yeni sürgünlerin her yıl çıktığı yerdir.
Çok yıllık birçok otsu bitkinin boğazında çok sayıda dal vardır. Bu dalların her biri iki yaşlı dalların diplerinde oluşan gövdenin esasını oluştururlar. Bu yeni sürgünler çiçeklerini açtıktan sonra ölen eski gövdenin dip kısmından çıkarlar. Bunların diplerinde de adventif kökler oluşur. Bu yeni sürgünlerin ya o yıl veya ertesi yıl çiçek açtığı görülür. Yeni sürgünlerin her yıl oluşması ve yaşlı sürgünlerin ölmesi sonucunda birkaç yıl içinde dip sürgünü oluşumu daha fazla olur.
Çilek veya Afrika menekşesi gibi bazı bitkilerde gövde kısa ve kalın bir yapıya sahip olup yapraklar bu gövdeden rozet şeklinde çıkarlar. Bitkinin bütün vücuduna çoğu zaman boğaz veya pençe gözüyle bakılabilir. Yan sürgünler veya yavru bitkiler boğaz veya pençenin dip kısmından çıkarlar. Yaşlı bir bitki birçok pençelerden veya bu yolla oluşmuş pençe parçalarından ibarettir.


Fotoğraf : Pençe ile üretilen bitkilerin görüntüsü
Çok dallı odunsu çalılar büyük ocaklar meydana getirebilirler. Tek bir odunlu gövde ne kadar uzun yıllar yaşarsa ocağın dibinden sürekli olarak sürgünler çıkarır. Böylece sürgünlerle ocak daha da kalabalıklaşmış olur. Normal bakım şartları altında yaşlı sürgünlerin budanarak düzenli olarak çıkarılması gerekir. Böylece yeni oluşacak taze sürgünlere yer açılmış olunur.
Bahçe şartlarında yetiştirilen çok yıllık otsu bir bitkinin ocak veya pençe grubunun parçalanması veya bölünmesi için en uygun zaman ilkbahar, yaz sonu veya sonbahardır. Genel kural olarak, ilkbahar veya yaz aylarında çiçeklendikten sonra sürgün veren sonbaharda bölünmeli, yaz ve sonbaharda çiçek açan yavaş büyüyen bitkiler ise ilkbahar başlarında bölünmelidirler.
Bölme ile çoğaltmada bitkiler sökülerek bıçakla parça hâlinde kesilirler. Yıldız gibi boğaz kısmında birçok yavru bitkilerin çıktığı otsu bitkilerde yavrular ana bitki kümesinden kopartılarak dikilir. Bitki kümesinden geri kalan yaşlı kısım ise atılır.
Çalılarda da ocaklar aynı şekilde bir kürek veya çapa yardımıyla bölünebilir. Böyle bir işlemin bitkinin dinlenme döneminde olduğu zaman yapılması gerekir. Bölünmenin yapıldığı zaman bitkilerde tuvalet budaması yapılmalı ve ocaktan ayrılan her bir parça çalı olarak dikilmelidir.
Stolonlar
Stolon toprakla temasa gelince köklenen hava sürgünüdür. Bermuda çimi gibi bazı çim türlerinde görülen şekilde stolon boğazdan yatay olarak büyümüş toprak yüzeyine paralel bir gövde de olabilir. Ahududu bitkisinde olduğu gibi bitkilerin uç daldırmalarında bir müddet dikine büyüyüp sonra toprağa inen bir sürgün de olabilir.
Bu şekilde köklenen bir sürgün için yapılacak işlem ana bitkiden kesilerek istenilen yere dikilmesidir.
Kaynak :Megep
Daldırmaya Uygun Bitki Kısımları Daldırmaya Uygun Bitki Kısımları Reviewed by Unknown on 23:07 Rating: 5

Hiç yorum yok