Anaç Yetiştirme
ANAÇ YETİŞTİRME
Anaç yetiştirme daha çok meyve ağaçlarının çoğaltılmasında kullanılır. Meyvecilikte anaç kullanmayı gerektiren sebepleri şöyle sıralayabiliriz:
Meyve ağaçlarının kendileri için uygun olmayan iklim ve toprak şartlarında yetiştirilmek istenmesi
Ağaçlarda gelişmenin kontrol altına alınmak istenmesi
Gençlik kısırlığı süresinin kısaltılmak istenmesi
Meyve kalitesinin artırılması
Hastalık ve zararlıların kötü etkilerini önlemek
Turunçgiller kireçli topraklarda turunç anacı üzerinde, asitli topraklarda ise üç yapraklı anacın üzerinde yetiştirilir. Üç yapraklı anacının soğuğa da dayanıklı olmasından dolayı iklim açısından kritik sayılan yerlerde turunçgiller bu anaca aşılanarak yetiştirilir. Nematodla bulaşık topraklarda şeftali ağaçları, nematoda dayanıklı şeftali anacına aşılanarak başarıyla yetiştirilir.
Ağaçlarda gelişmenin kısıtlanması yani küçük taçlı ağaçlar elde etme amacına yönelik bodur anaçlar kullanılmaktadır. Bu gibi anaçlar aynı zamanda ağaçlarda gençlik kısırlığı döneminin kısaltılmasında olumlu etki eder. Yani bazı anaçlar üzerine aşılı ağaçların verime yatma süresini kısaltır.
Bunların dışında anaçlar üzerine ağaçların şekli, ömrü, verimi, meyve iriliği, meyve rengi, meyvenin olgunlaşma süresi, meyve tutumu, budama ve terbiye etki ederek değişik imkânlar sağlar.
1.1.Anaç Çeşitleri
Meyvecilikte kullanılan anaçlar tohum ve klon anaçları olmak üzere iki kısımda incelenir.
Tohum anaçları: Bu anaçlar tohum ile üretilir. Üretiminde yabani türlerin tohumları kullanılabileceği gibi kültür çeşitlerinin tohumları da kullanılır. Yabani çeşitlerin tohumlarından elde edilen anaçlara çöğür, kültür çeşitlerinin tohumlarından elde edilen anaçlara ise yoz adı verilir. Ancak uygulamada her iki grup içinde çöğür deyimi kullanılmaktadır. Çöğür ve yozlar gelişme kuvveti, ağacın ömrü, verim, meyve kalitesi vb.
özellikler bakımından çok fazla fark göstermez.
Çöğür ve yozlar aynı ağacın tohumundan elde edilmiş olsalar bile yabancı döllenmeden dolayı ne birbirlerine ne ana bitkiye ne de tozlayıcı bitkiye benzer. Bu farklılıklar bu anaçlarla aşılanmış çeşitlerle kurulan bahçelerde rahatlıkla görülür, bu yüzden yabani tohum anaçlarıyla örnek bir bahçe kurma imkânı yoktur.
Modern meyvecilikte sadece aşılanacak çeşidin değil, kullanılacak anacın da standart özelliklerde olması istenir. Meyve üretim ve ticaretinde standardizasyonun başarısı buna bağlıdır. Bununla birlikte ülkemizde çeşitli amaçlara yönelik anaç kullanımı söz konusu olmadığından tohum anaçları ile bir örnek fidan üretimini imkânsız kılar.
Bununla birlikte turunçgiller, şeftali, kayısı, badem, erik, elma, armut gibi türlerin üretiminde genelde tohum anacı kullanılmakla birlikte klon anaçları da kullanılmaktadır.
Klon anaçları: Çelik, daldırma, kök veya dip sürgünü ve doku kültürü gibi vegatatif yöntemlerle üretilen anaçlardır. Bu anaçların morfolojik, fizyolojik, kimyasal ve kalıtsal özellikleri bakımından hem birbirlerine hem de alındıkları ana bitkiye benzer. Klon anaçları ile modern meyvecilikte istenilen kalem ve anaç standardizasyonu sağlanmış olur. Bu da örnek bahçe kurma imkânı sağlar.
1.2. Anaç Üretimi
1.2.1. Generatif Yöntem
Üretim amacı ile kullanılacak tohumlar çeşitli kaynaklardan sağlanabilir. Fidan üreticileri ihtiyaçları olan tohumu ya bizzat kendi fidanlığındaki tohum anaç damızlığından veya tohumculukla uğraşan kişi veya kuruluşlardan sağlar.
Tohumlar verim devresinde bulunan iyi gelişmiş, sağlıklı, damızlık ağaçlardan alınmalıdır. Tohumlar yabani veya kültür çeşitlerinin ağaçlarından alınır. Her iki durumda da tohumlar alınırken kaliteli çöğür veya yoz elde edilen ağaçlar tercih edilmelidir. Zayıf ağaçların tohumlarında yeterli derecede besin maddesi birikmediğinden bunların çimlenme oranları düşük olur. Tohumlar hangi bölgede yetişecek ise o bölgede bulunan ağaçların tohumlarından alınmalıdır. Tohum alınacak ağaçlar tam olgunluğa eriştikleri çeşide özgü renk, irilik vb. özellikleri kazandıkları zaman alınmalıdır.
Anaç yetiştirme daha çok meyve ağaçlarının çoğaltılmasında kullanılır. Meyvecilikte anaç kullanmayı gerektiren sebepleri şöyle sıralayabiliriz:
Meyve ağaçlarının kendileri için uygun olmayan iklim ve toprak şartlarında yetiştirilmek istenmesi
Ağaçlarda gelişmenin kontrol altına alınmak istenmesi
Gençlik kısırlığı süresinin kısaltılmak istenmesi
Meyve kalitesinin artırılması
Hastalık ve zararlıların kötü etkilerini önlemek
Turunçgiller kireçli topraklarda turunç anacı üzerinde, asitli topraklarda ise üç yapraklı anacın üzerinde yetiştirilir. Üç yapraklı anacının soğuğa da dayanıklı olmasından dolayı iklim açısından kritik sayılan yerlerde turunçgiller bu anaca aşılanarak yetiştirilir. Nematodla bulaşık topraklarda şeftali ağaçları, nematoda dayanıklı şeftali anacına aşılanarak başarıyla yetiştirilir.
Ağaçlarda gelişmenin kısıtlanması yani küçük taçlı ağaçlar elde etme amacına yönelik bodur anaçlar kullanılmaktadır. Bu gibi anaçlar aynı zamanda ağaçlarda gençlik kısırlığı döneminin kısaltılmasında olumlu etki eder. Yani bazı anaçlar üzerine aşılı ağaçların verime yatma süresini kısaltır.
Bunların dışında anaçlar üzerine ağaçların şekli, ömrü, verimi, meyve iriliği, meyve rengi, meyvenin olgunlaşma süresi, meyve tutumu, budama ve terbiye etki ederek değişik imkânlar sağlar.
1.1.Anaç Çeşitleri
Meyvecilikte kullanılan anaçlar tohum ve klon anaçları olmak üzere iki kısımda incelenir.
Tohum anaçları: Bu anaçlar tohum ile üretilir. Üretiminde yabani türlerin tohumları kullanılabileceği gibi kültür çeşitlerinin tohumları da kullanılır. Yabani çeşitlerin tohumlarından elde edilen anaçlara çöğür, kültür çeşitlerinin tohumlarından elde edilen anaçlara ise yoz adı verilir. Ancak uygulamada her iki grup içinde çöğür deyimi kullanılmaktadır. Çöğür ve yozlar gelişme kuvveti, ağacın ömrü, verim, meyve kalitesi vb.
özellikler bakımından çok fazla fark göstermez.
Çöğür ve yozlar aynı ağacın tohumundan elde edilmiş olsalar bile yabancı döllenmeden dolayı ne birbirlerine ne ana bitkiye ne de tozlayıcı bitkiye benzer. Bu farklılıklar bu anaçlarla aşılanmış çeşitlerle kurulan bahçelerde rahatlıkla görülür, bu yüzden yabani tohum anaçlarıyla örnek bir bahçe kurma imkânı yoktur.
Modern meyvecilikte sadece aşılanacak çeşidin değil, kullanılacak anacın da standart özelliklerde olması istenir. Meyve üretim ve ticaretinde standardizasyonun başarısı buna bağlıdır. Bununla birlikte ülkemizde çeşitli amaçlara yönelik anaç kullanımı söz konusu olmadığından tohum anaçları ile bir örnek fidan üretimini imkânsız kılar.
Bununla birlikte turunçgiller, şeftali, kayısı, badem, erik, elma, armut gibi türlerin üretiminde genelde tohum anacı kullanılmakla birlikte klon anaçları da kullanılmaktadır.
Klon anaçları: Çelik, daldırma, kök veya dip sürgünü ve doku kültürü gibi vegatatif yöntemlerle üretilen anaçlardır. Bu anaçların morfolojik, fizyolojik, kimyasal ve kalıtsal özellikleri bakımından hem birbirlerine hem de alındıkları ana bitkiye benzer. Klon anaçları ile modern meyvecilikte istenilen kalem ve anaç standardizasyonu sağlanmış olur. Bu da örnek bahçe kurma imkânı sağlar.
1.2. Anaç Üretimi
1.2.1. Generatif Yöntem
Üretim amacı ile kullanılacak tohumlar çeşitli kaynaklardan sağlanabilir. Fidan üreticileri ihtiyaçları olan tohumu ya bizzat kendi fidanlığındaki tohum anaç damızlığından veya tohumculukla uğraşan kişi veya kuruluşlardan sağlar.
Tohumlar verim devresinde bulunan iyi gelişmiş, sağlıklı, damızlık ağaçlardan alınmalıdır. Tohumlar yabani veya kültür çeşitlerinin ağaçlarından alınır. Her iki durumda da tohumlar alınırken kaliteli çöğür veya yoz elde edilen ağaçlar tercih edilmelidir. Zayıf ağaçların tohumlarında yeterli derecede besin maddesi birikmediğinden bunların çimlenme oranları düşük olur. Tohumlar hangi bölgede yetişecek ise o bölgede bulunan ağaçların tohumlarından alınmalıdır. Tohum alınacak ağaçlar tam olgunluğa eriştikleri çeşide özgü renk, irilik vb. özellikleri kazandıkları zaman alınmalıdır.
Tohumlar, meyvelerden türlere göre şu şekilde çıkarılır.
a) Sert çekirdekli meyve türlerinde (şeftali, erik, kayısı vb.) tohumlar, meyveler
yarılarak çıkartılır. İyice yıkanıp gölgede kurutulur.
a) Sert çekirdekli meyve türlerinde (şeftali, erik, kayısı vb.) tohumlar, meyveler
yarılarak çıkartılır. İyice yıkanıp gölgede kurutulur.
b) Yumuşak çekirdekli meyve türlerinde (elma, armut, ayva) tohumların çıkarılması güç ve zaman alıcıdır. Eğer meyvelerin meyve etleri alınmayacaksa meyveler olduğu gibi ezilir. Sonra ezilen materyal su dolu kaba konularak bir süre bekletilir. Fermantasyon başladıktan kısa bir süre sonra çekirdekler dibe çöker. Böylece elde edilen tohumlar güzelce yıkanarak gölgede kurutulur.
c) Sert kabuklu meyve türlerinde (ceviz, badem) yeşil dış kabuk kırılarak soyulur ve tohumlar gölgede kurutulur.
İyi bir tohumda aranılan özellikler şunlardır.
Taze olmalıdır.
Tohumun çimlenme gücü yüksek olmalı ve iyi olgunlaşmış meyvelerden alınmalıdır.
Çeşide özgü renkte olmalıdır.
İyice yıkanıp temizlenmiş, yabancı maddelerden arındırılmış ve kurutulmuş olmalıdır.
Meyvelerin, meyve suyu, pekmez, pestil vb. ürünler haline getirilmesinden elde edilen artıklardan çıkarılmış olmamalıdır.
Hastalıksız olmalı, böcek ve mantar hastalıkların izlerini taşımamalıdır.
Tohumların ekim zamanı çoğaltılacak bitkinin türüne ve tohumlara uygulanacak işlemlere bağlıdır. Buna göre tohumlar sonbahar veya ilkbaharda ekilir. İlkbaharda ekilen tohumlar, soğuklama ihtiyacı olmayan sert kabukları bir ön işlemden geçirilmiş veya kış ayları içerisinde soğukta katlanmış olan tohumlardır. Eğer tohumlar özel bir ön işlemden geçirilmişlerse, birkaç hafta gibi kısa bir sürede çimlenir.
Tohum ekim derinliği tohumun büyüklüğüne, ekim yerlerine ve çevre şartlarına bağlıdır. Çok derin ekimde çimlenme başarısız olur. Çünkü meydana gelecek fide toprak yüzüne çıkmadan önce depo maddeleri bitmiş olur. Hafif kumlu topraklarda derin dikim, ağır topraklarda ise yüzlek ekim yapılmalıdır. Genel bir kural olarak tohumlar kendi kalınlıklarının üç dört katı derinliğe ekilmelidir.
Tohumlar ya tohum tavalarına ya da doğrudan doğruya aşı parsellerine ekilir. Birçok meyve türünün çöğürleri bir yıl veya bazen de iki yıl özel olarak hazırlanmış tohum tavalarında yetiştirilir.
Doğrudan doğruya aşı ve terbiye parsellerine ekim, genelde çimlenme açısından problem çıkarmayan ve çok hızlı büyüme özelliğine sahip olan türlerde uygulanır. Tohumlar ekildikten sonra tohum tavalarında veya ekim parsellerinde kültürler işlemler uygulanmalıdır. Tohum tavaları 7-20 günde bir sulanmalı, azotlu gübreleme
yapılmalı ve özellikle yabancı ot mücadelesi geciktirilmemelidir. Aynı zamanda çöğürlerde
görülen veya görülmesi mümkün hastalık ve zararlara karşı da gerekli mücadele yapılmalıdır.
Uygun çevre koşullarında kurulmuş fidanlıklarda iyi bir bakım uygulanmış çöğürler çimlendikleri yılın büyüme döneminde gelişmelerini tamamlayarak o mevsim sonunda aşı ve terbiye parsellerinde şaşırtılacak duruma gelir.
Normal şekilde gelişmiş çöğürler, sonbaharda yaprak dökümünü takiben, gelişmenin durduğu dönemden itibaren sökülmeye başlanır. Söküm işi erken ilkbaharda vejetasyon başlamadan önde bitirilmelidir. Söküm esnasında havanın rüzgârsız, yağmursuz ve toprağın tavında olması istenir.
Çöğürler traktörle çekilen söküm aleti veya insan iş gücü ile bel kullanılarak sökülür.
Söküm aleti kullanıldığında iş daha kısa zamanda ve ucuza mal edilir. Söküm esnasında
çöğürlerin gerek kök, gerekse gövde ve dalları üzerinde fazla yara açılmamasına dikkat
edilmelidir.
1.2.2. Vejetatif Yöntem
Klon anaçları vejetatif üretim yöntemlerinden daldırma, çelik ve doku kültürü ile üretilir. Klon; tek bir meyve ağacından vejetatif olarak üretilmiş, genotip ve fenotip özellikleri aynı olan bireylerin oluşturduğu ve bu özellikleri yetkili kuruluşlarca tescil edilmiş bulunan topluluklardır.
Örneğin bir lop incirinden alınan çelikler alındığı ağacın özelliklerini aynen gösterdiği gibi, bundan üretilen tüm ağaçlar da ilk alındığı incirin tüm özelliklerini aynen taşır. Bu bitki topluluklarının klon olarak vasıflandırılabilmeleri için yetkili kuruluşlar tarafından mutlaka tescil edilmesi gerekir.
Tohumdan elde edilen çöğürler ile vejetatif üretim yöntemlerinden daldırma ile elde edilen klon anaçları sonbaharda yaprak dökümünü takiben veya hasattan sonra aşı ve terbiye parsellerine şaşırtılıncaya kadar hendeklemeye tabi tutulur.
Bu iş için anaçlar, kum veya kumlu topraktan oluşan hendekleme havuzlarında doğu batı yönünde açılacak hendeklere demet yapılmadan yan yana hendeklenir. Hendeklemede anaçların 5-10 cm’lik kısımları dışarıda bırakılır. Hendekleme sırasında tür ve çeşit karışımına izin verilmemelidir.
Kış aylarında arazide iş olmadığı veya hava şartlarından dolayı araziye çıkılamadığı zamanlarda hendeklenmiş olan anaçlar, elden geçilerek tuvalet budaması denilen işleme tabi tutulur. Tuvalet budaması anaçların hasattan sonra elden geçirilerek fazla ve yaralı köklerin kesilmesi, üst tarafta tepesinin uygun bir yükseklikten budanması ve eğer var ise yan dalların dipten çıkarılması şeklinde uygulanan bir işlemdir.
Anaçların hem kolay dikilmesi hem de özellikle kazık köklü türlerde saçak köklerin oluşmasına yardımcı olmak ve aynı zamanda tutma oranını artırmak için tuvalet işleminin mutlaka yapılması gerekir.
Bu amaçla kazık kök, boyun noktasından itibaren 8-10 cm aşağıdan, yan kökler de 3-4 cm uzunluğunda makasla kesilir. Yaralı kökler yara üzerinden, hiç işe yaramayan kökler ise dipten kesilir.
Tuvalet budaması bitirilen generatif ve vejetatif anaçlar gelişme durumlarına ve gövde kalınlıklarına göre I. , II. , III. boy olmak üzere üç boya ayrılır. Kök boğazının 7-10 cm yukarısından ölçülen anaçlardan gövde kalınlığı 8-12 mm olanlar I. boy, 5-8 mm arasında olanlar II. boy ve çapları 5 mm’den az olan zayıf anaçlar ise III. boy olarak ayrılır. III. boy anaçlar ya imha edilir ya da uygun bir yere şaşırtılarak bir yıl daha gelişmeleri sağlanır.
1.3. Kültür Bitkisi
Kültür bitkisinde aranılan özellikler anaç bitki ile aynı olmalıdır. Üretilmek istenen bitkinin tüm özelliklerini taşımalı, hastalık ve zararlılardan arındırılmış olmalı ve çevre koşullarına dayanıklı olmalıdır.
Anaç Yetiştirme
Reviewed by Unknown
on
04:15
Rating:
Post a Comment